Soğuk iklimin hâkim olduğu bölgeler hariç nerdeyse dünyanın tüm bölgelerinde yaşayabilen kırlangıç kuşları, kırlangıçgiller ailesinde yer alan tüm güzel ötücü kuşların ortak adıdır.
Zarafetleri, narin yapıları ve muhteşem görünüşleriyle kırlangıçlar, dünya kültürlerinde sadakat, özgürlük, yeni bir aşlangıç, umut ve tutkuyla sembolleşmişlerdir. Edebiyatta, şiirde, mitolojide, halk hikâyelerinde, destanlarda yadından sıça söz edilen kırlangıçların hayat hikâyeleri insanların ilgisini çekmiş ve birçok kültürde motifleşmiştir. Sevginin yeniden canlanmasını, baharın uyanışını güzel ötüşleriyle haber veren kırlangıçlar hakkındaki tüm bilgileri yazımızın içeriğinde bulabilirsiniz.
Geniş bir coğrafyaya yayılmış olan kırlangıçların kültürlerin mitolojilerindeki yerini es geçmek olmaz. Kırlangıçlar, sevgi, yaşam ve umutla özdeşleşmiş, haklarında birçok hikâye yazılmıştır.
Türklerin inanç, düşünce sistemleri ve sözlü kültürlerinde kuşların önemli bir yeri vardır. Özellikle Eski Türk boylarının mitolojilerinde kuşların kutsallığı büyük bir yer tutmaktadır. Kuşlar, kutsal varlıklar olarak görülmüş, yaratılış mitlerini şekillendirmiştir. “Gökyüzünün hâkimi kuşlardır” deyimi de sık kullanılan bir terimdir. Türk mitolojisinde kuş tasavvuru, insanlarla gök arasında Tanrı’yla yeryüzü arasında yaşamış kıymetli varlıklardır şeklindedir.
Uygur Türklerinde kırlangıca kutsiyet atfedilmiştir. “Karligaç” şeklinde adlandırılmaktadır. Şefkatin, dostluğun simgesi olan bu kanatlı varlık “insanları kazadan, beladan kurtaran kuş” olarak bilinmektedir. Uygur Türkleri kırlangıçlar için evlerinin çatılarına ve kapılarının üzerinde onlar için özel yuva yaparlar. Çünkü “Kırlangıcın yuva yaptığı eve talih konar” inancı hâkimdir. Kırlangıçların Uygur Türklerinde öyle bir yeri vardır ki, asla öldürülmez ve yakalanmaz. Ve ayrıca Uygur Türklerinde kırlangıcın çeşitli hastalıkları tedavi etmede bir işlevi olduğu da kaynaklar arasında yer almaktadır. Uygur şamanları ritüellerinde kırlangıç tüyleriyle hastaları tedavi etmektedir.
Türk boylarının büyük bir kısmında ortak bir motif olan kırlangıçlar, Nuh Tufanı’nda yer alan kuşlardan biridir ve tufan sonrası insanları yılanlardan kurtardığına inanılmıştır.
Kırlangıcın kuyruğunun çatal şeklinde olmasının da bir efsanesi vardır. Buryatların efsanesine göre kırlangıç ateşi çalmaya cesaret ettiği için Gök Tanrı tarafından kendisine ok fırlatır ve bu ok kırlangıcın kuyruğunu parçalar. Bu nedenle kuyruğu çatal kalmıştır.
Geniş bir coğrafyada yaşayan kırlangıçların 20 cins içinde 89 türü olduğu saptanmıştır. Sizlere en çok bilinen bazı kırlangıç türlerinden bahsedelim;
Tüy yapısının koyu mavi ya da siyaha yakın olması halk arasında “Benekli Kırlangıç” veya “Mavi Kırlangıç” isimleriyle tanınmaktadır. İsminden de anlaşılacağı üzere kırsal bölgelerde yaşayan ve yaz aylarında ülkemize göç eden kır kırlangıçlarının uzun kanatları, çatal biçiminde sivri kuyrukları vardır. Grup halinde yaşarlar, yuvalarını çamur ve saman kullanarak yaparlar. Yuva alanları da daha çok uçurum kenarları ve ağaç dallarıdır.
Şehirlerde en sık rastladığımız kırlangıç türüdür. Köy, kasaba, metropol gibi insanların yoğun yaşadığı alanlara yuvalarını inşa ederler. Evlerin çatılarına, pencere kenarlarına çamur kullanarak yaptıkları evlerini mutlaka görmüşsünüzdür. İnsanlarla sosyal etkileşimleri vardır. Kürk renginin çarpıcı ve etkileyici bir görünümü vardır. Üst kısmı parlak metalik mavi renkte olup alt gövde kısmı beyazdır. Göçmen, tropikal iklimlerde yaşayabilen bir kırlangıç türüdür.
Kuzey Amerika’nın en büyük kırlangıcı olarak bilinen mor kırlangıcın eşsiz bir görünümü vardır. Adından da anlaşılacağı gibi parlak mor renkte olması bize kendisinin ne kadar özgün bir ruha sahip olduğu bilgisini verir. “Mor Martin” ismiyle de anılmaktadır. Büyük, sürüler halinde yolculuk eden göçmen kuşların aksine mor kırlangıç yalnız yol alır. Göç yolları olarak geniş su kütlesi, orman, ova gibi uzun coğrafi mesafeleri kat eder.
Yaşam alanı doğal mağaralar olan mağara kırlangıcı Amerika kıtasında yaşar. Kürk renginin üst kısmı mavi-siyah, altı kısmı beyaz tondadır. Yüzünde belirgin tonda hafif turuncu bir leke vardır.
Mavi-siyah tüyleri olan Avcı kırlangıcı halk arasında “Siyah Kırlangıç” olarak bilinmektedir. Uzun-ince kanat yapısı vardı ve kuyruğundaki çatal diğer kırlangıç türlerine oranla daha belirgindir. Uzun mesafeleri göç eder. Ülkemize ilkbaharda gelir sonbaharda ise yolu Afrika’ya doğru olur.
Gagalarının yapısı ve keskin görme kabiliyetleri uçarken sinek, sivrisinek ve küçük böcekleri avlayabilmelerini sağlar. Hızlı uçmaları, keskin manevra kabiliyetleri ve kuyruklarını dümen olarak kullanarak suya ani dalışları sayesinde avlarını kolaylıkla yakalayabilirler. Kelebekler, yusufçuklar da diyetlerinin arasındadır. Bu sayede küçük kabuklu ve su canlıları da diyetlerini oluşturur. Yavrularını da bu besinlerle beslerler.
Tropikal bölgelerde yaşayan kırlangıç türleri beslenme alışkanlıklarına meyve ve tohum gibi besin maddelerini de eklemektedir.
Uzun mesafeleri kat eden kırlangıçlar göç sırasında sayısız zorlukla mücadele etmek zorundadır. Sert hava koşullarına maruz kalmaları, yorgunluğun tehdit oluşturması, yırtıcı kuşlarla karşılaşmaları, yaşam alanlarının kaybı, iklim değişikliği nedeniyle beslendikleri böceklerin azalması kritik seviyede risk oluşturmaktadır. İnsan müdahalesinin etkisini azaltmak, göç yollarını bilerek tehditleri önlemek, koruma stratejileri geliştirmek, habitatlarını korumak, hayatta kalmalarını sağlayarak refahlarını yükseltmek sorumluluğumuz olmalıdır.
Yolculuk tehditlerini azaltmak, kilometrelerce yol alırken fiziksel yorgunlukları için küçük bir mola verebilecekleri yuvalar tasarlamak ve insanların yaşadıkları yapılara bu yuvaları monte etmek belki yapabileceklerimiz arasında olmalıdır. Kültürümüzde derin bir yeri olan kırlangıçlara belki bu şekilde saygımızı ve sevgimizi gösterebilirsiniz.
Blogumuzu okuduğunuz için teşekkür ederiz! Daha fazla bilgi ve ilham verici içerik için diğer blog yazılarımıza da göz atmayı unutmayın. 🐾
Emama Pet Blog